"use" kelimesi normalde "kullanmak" anlamına gelir.
Fakat "used to" kalıbı geçmişte yapılan, ama artık yapılmayan alışkanlıkları, alışkanlık haline gelen eylemleri, durumları ya da şimdi alışkanlık haline gelen davranışları, tutumları ifade eder.
Aralarındaki fark "used to" ve ardından fiil geldiğinde geçmişte olmuş ve tekrarlanmış bir durumu, "be used to" olduğunda ise bugün de süren bir alışkanlığı ifade etmelerinde yatar.
Aşağıdaki örnek cümlelere bakalım:
I used to run everyday when I was at university. (Üniversitedeyken hergün koşardım.)
Bu cümleyi söyleyen kişi gizli olarak şu anda koşmadığını da ifade etmektedir. Ayrıca genelde “used to” yapısı “but ile geçiş yapar.
I did not use to run. (Eskiden koşmazdım.)
Did you use to run? (Koşarmıydın?)
“Used to” yapısının olumlu ve sorusunda görüldüğü gibi “did” yardımcı fiilinden faydalanılır. Yardımcı fiil devreye girdiğinden “use” şeklinde birinci hale döner.(Simple Past Tense’ nin özelliklerinden hatırlayınız.) Gerçi bu tartışma konusudur. “used to” modal olduğu için direk “not” alabilir diyenler de vardır ve bu kullanım informal olarak kullanılmaktadır. Ama gramer olarak “used not to” kullanımı yanlıştır.“Used to” yapısının soru ve olumsuzunda doğru kullanım yukarıdaki gibidir.
ÖRNEKLER:
She used to gamble, but now she dosen’t. (O kumar oynardı ama şimdi oynamaz.)
Did you use to play football. (Futbol oynar mıydın?)
My father didn’t use to watch T.V, but now he is always before the screen.
(Babam T.V izlemezdi ama şimdi daima ekranın önündedir.)
Get Used To
Get used to (=become accustomed to) bir şeye alışmak anlamında kullanılabilir. Used to kalıbı eskiden sahip olunan bir alışkanlığı veya sürekli yapılan bir eylemi belirtirken, get used to daha çok bir olaya veya eyleme alışmak anlamını ifade eder. Örnekleri inceleyin.
Örnekler:
At last I’ve got used to driving my new car.
(Sonunda yeni arabamı sürmeye alıştım)
Don’t worry about your new-mate.You will get used to him soon.
(Yeni arkadaşınla ilgili endişelenme. Yakında alışırsın
Aşağıdaki örnek cümlelere bakalım:
- I used to run too much when I was a teenager. --- Ergenlik çağlarımda (ben ergen iken) çok fazla koşardım.
- He didn't use to work hard when he was a student at the high school. --- Lisede öğrenciyken çok çalışmazdım.
- All the neighbours used to help each other thirty years ago. --- Otuz yıl önce komşular birbirlerine yardım ederlerdi.
- When I was a student at the university, I used to attend all the lectures. --- Ben üniversitede öğrenciyken tüm derslere katılırdım.
- I used to ride a bike when I was five.--- Beş yaşımdayken bisiklete binerdim.
- My father used to work in Samsun at that time. So, I was born in Samsun. --- O zaman babam Samsun'da çalışıyordu. Böylece ben de Samsun'da doğdum.
- In 1970's we used to go to cinema every weekend. --- 1970'lerde her haftasonu sinemaya giderdik.
- Ten or twelve years ago students used to go to library to research an information. Now they research everything by Internet. --- On ya da on iki yıl önce öğrenciler bir bilgi araştırmak için kütüphaneye giderlerdi. Şimdi her şeyi İnternet aracılığıyla araştırıyorlar.
- A half century ago there used to be a lot of fish in Marmara Sea. --- Yarım yüzyıl önce Marmara Denizi'nde çok balık vardı.
- There used to be a valley in the place of İstanbul Bosphorus. --- Çok eskiden İstanbul Boğazı'nın yerinde bir vadi vardı.
- When Pelin was a baby she didn't use to cry too much. --- Pelin bebekken çok fazla ağlamazdı.
- There used to be giant computers thirty years ago. At that time there didn't use to be any personal computer. --- Otuz yıl önce devasa bilgisayarlar vardı. O zaman hiç kişisel bilgisayar (PC) yoktu.
- There didn't use to be any traffic problem in the main streets of Ankara twenty years ago. --- Yirmi yıl önce Ankara'nın ana caddelerinde herhangi bir trafik sorunu yoktu.
- He didn't use to drink coffee six months ago. --- Altı ay önce kahve içmezdi.
- There didn't use to be too many television channels before 1989, but now there is one or two television channels in every city or town of Turkey. --- 1989'dan önce bu kadar çok televizyon kanalı yoktu, fakat şimdi Türkiye'nin her şehri ya da kasabasında bir veya iki televizyon kanalı var.
- Did you use to go to theater? --- Tiyatroya gider miydin?
- Did there use to be a park here? --- Burada bir park mı vardı?
- As my mother used to say, don't believe in horoscopes.--- Annemin hep dediği gibi, burçlara inanma.
- At one time I used to swim a lot. --- Bir zaman epey yüzmüştüm.
- He used to like going climbing. --- Eskiden dağcılığı (tırmanmayı) severdi.
- He used to walk to his office every day. --- Eskiden ofise her gün yürüyerek giderdi.
- I used to like going for walks. --- Eskiden yürümeyi çok severdim.
- I used to write a great deal. --- Eskiden bir hayli yazardım.
- The train used to stop there. --- Tren önceden burada dururdu.
- These shoes used to be my grandfather's. --- Bu ayakkabılar büyükbabamındı.
- We used to live in the country. --- Biz önceden şehir dışında oturuyorduk.
- When I used to live there, I used to read many books. --- Ben orada otururken çok kitap okurdum.
- I am used to drink cold tea. --- Ben soğuk çay içmeye alışkınım.
- I am used to collecting stamps. --- Pul biriktiririm.
- I am used to getting up early. --- Erken kalkmaya alışkınım.
- That's what I'm used to. --- Bu benim alışkanlığım.
- I could start getting used to that sort of view. --- Böyle bir bakış şekline alışabilirim.
I used to run everyday when I was at university. (Üniversitedeyken hergün koşardım.)
Bu cümleyi söyleyen kişi gizli olarak şu anda koşmadığını da ifade etmektedir. Ayrıca genelde “used to” yapısı “but ile geçiş yapar.
I did not use to run. (Eskiden koşmazdım.)
Did you use to run? (Koşarmıydın?)
“Used to” yapısının olumlu ve sorusunda görüldüğü gibi “did” yardımcı fiilinden faydalanılır. Yardımcı fiil devreye girdiğinden “use” şeklinde birinci hale döner.(Simple Past Tense’ nin özelliklerinden hatırlayınız.) Gerçi bu tartışma konusudur. “used to” modal olduğu için direk “not” alabilir diyenler de vardır ve bu kullanım informal olarak kullanılmaktadır. Ama gramer olarak “used not to” kullanımı yanlıştır.“Used to” yapısının soru ve olumsuzunda doğru kullanım yukarıdaki gibidir.
ÖRNEKLER:
She used to gamble, but now she dosen’t. (O kumar oynardı ama şimdi oynamaz.)
Did you use to play football. (Futbol oynar mıydın?)
My father didn’t use to watch T.V, but now he is always before the screen.
(Babam T.V izlemezdi ama şimdi daima ekranın önündedir.)
Get Used To
Get used to (=become accustomed to) bir şeye alışmak anlamında kullanılabilir. Used to kalıbı eskiden sahip olunan bir alışkanlığı veya sürekli yapılan bir eylemi belirtirken, get used to daha çok bir olaya veya eyleme alışmak anlamını ifade eder. Örnekleri inceleyin.
Örnekler:
At last I’ve got used to driving my new car.
(Sonunda yeni arabamı sürmeye alıştım)
Don’t worry about your new-mate.You will get used to him soon.
(Yeni arkadaşınla ilgili endişelenme. Yakında alışırsın
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder